motosiklet hadisesi

yıllardır aklımda. bisiklet sebebiyle iki tekerlek hastası olmanın sonucu bir şekilde motosikletlere yan yan bakmak oluyor. özellikle ağır trafikte pedal basarak tokatlamaktan zevk alıyor olsam da, daha boş ve uzun parkurlarda bir bilek hareketiyle uzaklaşıp gitmeleri can sıkıyor bazen.

epeydir aklımda. yıllar oldu ehliyetini alalı, hala binemedim. bir çok sebebi var ama ana başlıklar belirli ve birçok noktada bisikletle ortak. istanbul’da olmak, dört tekerlekli canavarların saldırganlığı, motorun karakterinde olan tehlikeli taraflar, vb. bir de ne zaman niyetlensem ve bu sefer alıyorum desem meydana gelen talihsiz kazalar.

üç sene önce pazarlığını dahi yapmışken bir arkadaşım kaza yaptı önce; ciddi ameliyatlar ve yorucu bir tedavi sürecinden sonra zar zor sağlığına kavuştu. 6 ay kadar önce de yine bir arkadaşım ufacık bir kaza yüzünden dizinden ciddi şekilde yaralandı. şimdi yine yavaştan hararetleniyor içimdeki iki tekerlek aşkı, bakalım bu sefer neler olacak…

şöyle sırtlanıp çantayı, istanbul-yalova-bursa-balıkesir-manisa-izmir-kuşadası parkuru hiç de fena olmaz hani.

4 thoughts on “motosiklet hadisesi

  1. anlatımın ne kadar hoş. bu kadar akıcı bir kalemin olduğunu bilmiyordum…
    motor alacaksan ağır olmalı biraz… sen kendini kontrol edemeyeceğin anlarda o seni kontrol edebilmeli yani…al sadıcım bu hayat bu yaş bu imkanlar bir daha gelmez… efendi gibi kıçını başını yarmadan gezen binlerce insanda var… hem öleceğimize varıyoruz be usta…
    bisiklet yada motorsiklet fark etmez ama sakın gittiğin yere kendini götürme….

Yorum bırakın